9 Şubat 2009 Pazartesi

Night Time in New Orleans Son Kısım

Hikayeyi size atlaya atlaya anlatıyormuşum gibi gelebilir. Muhtemelen de öyle zira hatırladıklarım kadarını size aktarıyorum. Şimdi son duruma bakacak olursak.

-İtalya'da (Vatikan) bir kilisede başladı hikaye.
-Sonraki kısım tam olarak hatrımda olmasa da İtalya'da devam etmedi.
-Kel adamı daha sık gördüğüm söylenemez.
-Kel adamla bir bağlantım var ama daha fikirlerim için çok erken.
-Bu adam güvenilecek birine benzemiyor. Öte yandan çok konuşup da sizi ele verecek biri de değil.

Şu anda ise adamla istirarlı bir görüşmemiz var. Her ne yapıyorsa beni bunlardan uzak tutmak gibi bir düşüncesi yok. Hatta onların bir parçası yapma uğraşında. Bu doğrultuda da şu anda Baltimore'a doğru gittiğimizi söyleyebilirim. Sanırım gideceğimiz yer bir eğlence merkezi.

Evet dediğim gibi pek sağlam bir insanla beraber değilim. Konu şu ki adam kiralık katil. Baltimore'daki iş te bir kan parası.

Adam sanırım lunaparkın sahibiydi. Parkta meydana gelen bir kaza sonucu şikayetçi ölen aile yakınları, mağduriyet falan. Adam da pis herhalde. Aileler de işi bizimkine havale etmiş. Gitti adam...

Yine yoldayız. Bu sefer de Şili gözüktü bize. Bir baba oğul ortadan kalkacakmış. Yanımdaki arkadaş pek ilgilenmiyor adamların yaptıklarıyla falan. Bu ikisi en büyük şarap üreticilerinden. Şili'ye acayip para giriyor sayelerinde. Ama kader de ikisini öldürmek varsa bizimki durmaz kıyar canlarına.

Valla adamlar parada yüzüyorlar. Bir çiftlik yaptırmışlar şaştım kaldım. Bir köşede de mahzen üretim yeri falan var şaraplar için. Sırf orayı gezmeye gelenler var. Neyse ki bizim adam görevini yine başarıyla icra etti.

Yav ben bu hikayenin bu kadar uzayacağını düşünmüyodum ama baya da bir şeyler varmış yazılacak. Neyse efendim araları özet geçelim o zaman. Şili macerasından sonra Paris'e gittik Amerika Büyükelçisini öldürmek üzere. Güzel ve şık bir planla onu halletti sağolsun. Bu işi de hallettikten sonra keli defalarca kurtarmış CIA ajanını kurtarmak için tekrar Amerika'ya döndük. Zorlu geçti baya ince eleyip sık dokuduk ama başardık tabi. İşin birinden kalmış bir şahit varmış. Bunun da ortadan kalkması gerekiyor doğal olarak. Fakat adamın dışında bir de suç görüntüleri var bunu da ele geçirmek gerek. Ben bu görüntülerin peşine düşerken kel de adamı hakladı. Buraları pek hatırlamıyorum birkaç icraatımız daha oldu bundan sonra. Amerika'dan da ayrılmadık sanırım. Misissippi'ye gittiğimizi ve düğün bastığımız yarım yamalak hatırlıyorum. New Orleans'da bir geceydi tek hatırladığım...

Şimdi bir mail geldi de diyorlar ki bizim kel ölmüş. Son görevinde haklamışlar. Diyeceksiniz sen neredesin. Bir bilsem? İmza: ICA???

"Yetkililerin yaptığı açıklamada suikastçinin Başkan'a suikast hazırlığı içerisindeyken Beyaz Saray'da öldürülmüş olduğu yönünde. Öte yandan çıkan çatışmada Başkan Yardımcısı da hayatını kaybetti."

Hiç yorum yok: