"...dilediğim herşey olmuyor, çabalar bazen çok nafile. Nargilenin dumanına benzer hayallerim, sadece beni zehirler ve uçup gider. Kafileler gibidir insanlar bazen seni seyreder giderler, herkes kendine paha biçmiş bende kaşılıksız bir çek. Emeklerim dostluktan yana ama olmuyor. Anneme sordum niçin böyle ama baktım o da ağlıyor."***
Vakit geçiyor, insanlar değişiyor, hayat bitiyor. Kontrol ettim edeceğim derken, elde hiçbirşey yok. O eski evde burnuma gelen, apartmanın yıkandığını gösteren koku yok. O eve artık uzaktan, tam bir yabancı gibi bakacağım. İçinde neler oluyor, benim hayatımın bir parçasına mekan olmuş yeri göremeyeceğim. Kafamda kaldığı kadarı benim olacak gerisi başkalarının. Yanındaki park bir başkası için ehliyet sınavından sonra oturup dinlendiği sıradan bir park. Ama benim için çok uzun bir yol. Bütün çocukluğumun parçası, çocukluk kelimesinin akılda kalan ender parçalarından biri. Asla sıradan değil, o park artık önünden geçerken geriye dönülebilen bir kapı. Dedenizi en son net hatırladığınız yer. Sizinle beraber olduğu tek yer. Hafızanın taşınamayan bölümleri orada oynanan ya da oraya ait olan. On sene sonra benden sonra hiç kimseye anlam ifade etmeyecek kırıntılar. Hayatın olması mı ki bunları yaşatıyor. Bilebilir miydim gerçekten oraları olmasaydım hiç o parkta, o evde.
"Bilmek için önce bildiğimiz herşeyden şüphe etmeliyiz"***
Başka bir hayat hikayesi için(belki de başlığın sahibi);
LINK
***Ceza - Med Cezir-Med Cezir
***Descartes
Vakit geçiyor, insanlar değişiyor, hayat bitiyor. Kontrol ettim edeceğim derken, elde hiçbirşey yok. O eski evde burnuma gelen, apartmanın yıkandığını gösteren koku yok. O eve artık uzaktan, tam bir yabancı gibi bakacağım. İçinde neler oluyor, benim hayatımın bir parçasına mekan olmuş yeri göremeyeceğim. Kafamda kaldığı kadarı benim olacak gerisi başkalarının. Yanındaki park bir başkası için ehliyet sınavından sonra oturup dinlendiği sıradan bir park. Ama benim için çok uzun bir yol. Bütün çocukluğumun parçası, çocukluk kelimesinin akılda kalan ender parçalarından biri. Asla sıradan değil, o park artık önünden geçerken geriye dönülebilen bir kapı. Dedenizi en son net hatırladığınız yer. Sizinle beraber olduğu tek yer. Hafızanın taşınamayan bölümleri orada oynanan ya da oraya ait olan. On sene sonra benden sonra hiç kimseye anlam ifade etmeyecek kırıntılar. Hayatın olması mı ki bunları yaşatıyor. Bilebilir miydim gerçekten oraları olmasaydım hiç o parkta, o evde.
"Bilmek için önce bildiğimiz herşeyden şüphe etmeliyiz"***
Başka bir hayat hikayesi için(belki de başlığın sahibi);
LINK
***Ceza - Med Cezir-Med Cezir
***Descartes
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder